Canlı renkleri ve karmaşık desenleriyle bilinen İznik çinileri, 15. yüzyıla dayanan zengin bir tarihe sahiptir. İznik kasabasında ortaya çıkan bu seramikler, Osmanlı İmparatorluğu döneminde sarayları, camileri ve kamu binalarını kendine özgü çiçek ve geometrik motifleriyle süsleyerek gelişti. İznik çini üretiminin altın çağı, 16. yüzyılda, Kanuni Sultan Süleyman'ın himayesindeydi.
Zamanla üretim azaldı, ancak İznik çinilerinin güzelliği ve işçiliği asla solmadı. Son yıllarda, zanaatkarlar ve akademisyenler geleneği yeniden canlandırarak bu zamansız sanat eserlerinin çağdaş mekanlara ilham vermeye ve onları geliştirmeye devam etmesini sağladı. Bugün, İznik çinileri tarihi modern tasarımla harmanlayan kültürel mirasın bir sembolü olmaya devam ediyor.
Dünyanın dört bir yanındaki müzelerde sergilenen İznik seramiklerinin zengin mirasından ilham alan, gelenek ve çağdaş tasarımın büyüleyici bir birleşimi olan İznik tabaklarımızı tanıtıyoruz. Bu tabaklar, İznik seramiklerinin özgün desenlerine ve sanatına saygı duruşunda bulunarak, bu tarihi geleneğin cazibesini evinize getiriyor.
15. yüzyılın sonlarından 17. yüzyıla kadar yaşamış ünlü Osmanlı sanatçıları, en iyi Türk İznik Seramikleri veya 'Cini'lerinin sırları altında değerli taşların canlı renklerini resmetmişler.
Günümüzün Türkiye'nin en seçkin `Çini` ustası olarak kabul edilen Mehmet Gürsoy , 15. yüzyıldan 17. yüzyıla kadar olan Çini'den prensipleri ve formları çıkararak benzersiz yeni parçalar ortaya çıkarıyor.
hayat, seleflerinin gördüğü gibi Osmanlı İmparatorluğu'nun muazzamlığını ve zenginliğini yansıtan olağanüstü tasarımlarda. Gerçekten güçlü. Prof. Henry Glassie - Indiana Üniversitesi
Yüzyıllardır süregelen geleneklerin sanatsallığı, modern zarafetle bir araya gelerek size zamansız bir incelik ve zanaatkarlık vitrini sunuyor. Bu koleksiyondaki her vazo, İznik seramiklerinin enfes güzelliğinin ve kültürel zenginliğinin bir kanıtıdır.
İznik mirasını koruma tutkusuna sahip yetenekli zanaatkarlar tarafından üretilen bu vazolar, sadece dekoratif parçalardan daha fazlasıdır; geleneğin bir kutlaması ve el yapımı işçiliğin kalıcı cazibesinin bir kanıtıdır. Karmaşık çiçek desenleri ve geometrik tasarımlar, bu saygı duyulan sanat formunun özünü yakalayan görsel bir senfoni yaratarak ikonik İznik stiline saygı duruşunda bulunur.